22 Ekim 2011 Cumartesi

bu ne hız...


"minik tüylüş" (ablasının taktığı isim,saçları "yumoş" olduğu içinmiş.bizimde ağzımıza takıldı işte).perşembe günü hastalıklarla boğuşurken 2 diş birden patlatıverdi.daha doğrusu patlatmış da ben bir ağlama sırasında gördüm o iki yarığı.aynı zamanda son gaz emekleme, bir yere tutunup ayağa kalkma ve sıralama eylemlerine de geçti.
hızlı çıktı minik tüylüş.pamuşum da yavaş sayılmazdı ama kıvanç daha hareketli.en sevdiği oyun bir şeyleri yukarıdan atıp sonra da düştüğü yere başını uzatıp uzun uzun bakmak :) 
hastalıklarla uğraşıyoruz bu aralar ateş pek olmadı,ceren'de bir kaç gece biraz çıktı ama ikisinde de burun akıntısı çok fazla.gece daha çok rahatsız ediyor bir türlü geçmedi.spreyler falan da fayda etmiyor.zaten minik tüylüş ilaç da içmiyor.içtikten biraz sonra kusuyor.inşallah çabuk geçer hastalıkları çok zor oluyormuş.daha önce Kangal ve Çerkeş gibi her daim soğuk olan yerlerde yaşadığımız için hiç hasta etmemiştik ceroş'u.hep hazırlıklıydık çünkü.burası bir soğuk,bir sıcak sonunda da hasta oldular tabi.
genelde bu ara hastarlıklar etrafta kol gezdiği için herkese acil şifalar diliyorum,sevgiler...

9 Ekim 2011 Pazar

ne güzel bir şeymiş bunları duymak...


anaokuluna başladı pamuşum...bana velilerim geldiğinde öğrencim ne kadar yaramaz,tembel de olsa mutlaka şikayetlerimin yanında iyi bir yanını da bulup söylerim veli çok üzülmesin diye.mesela çok yaramaz bir çocuk bile olsa "ama en azından yalan söylemiyor hatasını kabul ediyor" veya "bir görev verdiğimde yapmaya gayret gösteriyor"gibi...bir teselli oluyor işte.zaten kimse dört dörtlük olamayacağı gibi,tamamen de kötü özelliklere sahip değildir.önemli olan onu bulup çıkarmak...
iyi ki böyle yapmışım,yapıyorum.görüşmeye gelen anne babalar övgü karşısında ne kadar seviniyorlarsa kötü şeyler duyduklarında da o kadar hayal kırıklığına uğruyorlar...
ne mutlu bana ki ilk defa başka öğretmenlerin ağzından kızımın hakkında övgüler duydum,okuldan eve doğru yürürken kendimi uçuyormuş gibi hissettim :)
aynı gün öğleden sonra da haylaz! bir öğrencimin velisiyle konuşurken gözlerinin nasıl dolduğunu gördüğümde şükrettim ve insanın çocukları hakkında başka birinin özellikle de öğretmeninin söylediği sözlerin ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim.
umarım çocuklarım hakkında hep böyle güzel şeyler duyarım çünkü "ne kadar iyi bir çocuk yetiştirmişsiniz" sözü benim hayatımda aldığım en büyük mükafat...

13 Eylül 2011 Salı

2. ve uzuun tatil...

ne kadar çok zaman geçmiş yine...biz taşınmışız,yerleşmişiz,tatile çıkmışız,döneli 1 haftayı bile geçmiş...
diğerlerine göre daha yorucu olan bu seferki taşınmamızdan sonra sürpriz bir şekilde eşime adli tatilde izin çıktığını öğrendik.aslında biz 20 gün izin kullanacaktık ama 35 günlük izin de hiç fena olmadı hani.daha da yılbaşına kadar kullanması gereken önceki yıldan 19 günü kalmış :)
tatile önce Alanya'dan başladık.birkaç günlüğüne,daha önceden çoluksuz çocuksuz 4 aylık evliyken gittiğimiz otele gittik.hiçbir şeyin değişmemiş olması ve çalışanların aynı güler yüzlülüğü bizi çok sevindirdi.5 yıl sonra 2 çocukla aynı yere gelmek de ayrı bir güzellikti..
topiğim sıcak ve bunaltıcı havadan nefret etti.uykuları öncekine göre azaldığı için özellikle yemek saatlerinde nedense(!) hiç durmadı.biz de çareyi nöbetleşe topiği tutmakta bulduk.önce ben gezdirirken ceroşla babası yedi yemeğini,sonra eşim tutarken de ben.eee olacak o kadar ceremesi 5 aylık bir bebe sonuçta.ondan akıllı uslu oturup bizim yemek yememizi seyretmesini beklemek pek mantıklı olmazdı,mama sandalyeleri de 5 aylık bir bebiş için uygun değildi.yine de uyumluydu topikçik.odada hafif klima eşliğinde hiç sesi çıkmadı,güzelce de uyudu.

(amasra'da piknikte)

havuza girmekte acele eden bize "durun ben biraz güneşleneyim" diyen pamuş büyümüş de küçülmüş hallerdeydi :)







Alanya'dan sonra Manisa'ya gittik.biraz abimlerde sonra onların yazlığında,birkaç gün de annemde kaldıktan sonra yine yollara düştük.gittiğimiz yolların en kısası 7 saat,en uzunu 12 saatti bu arada...

                                              (kayınvalidemin eski evinde son foto)
Bartın'a geldik bu sefer.burada da,yeni aldığımız eve taşındık.daha doğrusu kayınvalidem taşındı.kiraya vereceğimize bizden biri otursun istedik.hem gittiğimizde daha da rahat ederiz diye düşündük.evin yeni koltuğuydu perdeleriydi derken yine biraz yorulduk ama değdi.


pamuş'un halasının kızı ece berenle...nasılda dağıtmışlar halanın evini...

hem çok severler birbirlerini hem de arada didişip dururlar :))
biz yanlarında değilsek süper oynuyorlar ama odada biz de varsak hemen değişiverip azcık(!) şımarıveriyorlar...

aah Amasra!çok seviyorum burayı.sağ tarafta muhteşem bir deniz manzarası var.püfür püfür esen de bir rüzgar.piknik yeri burası...her geldiğimizde gideriz.

işte budur!var mı bundan güzel fotoğraf? abla kardeş yanyana.Allah ayırmasın...
bu arada ceren ile beren'in kıyafetine dikkatinizi çekerim.yemek yerken üstlerine dökmüşler halası da aynı renk tişört ve tayt giydirmiş anlaşmazlık çıkmasın diye :)) ceroşu her gün halası alıp evine götürüyordu beren ile oynasınlar diye.bizimki zaten dünden razı olduğu için saatlerce kalıyordu sonra akşam ya babası ya da beraber almaya gidiyorduk.tabi gidince oturulmaz mı hadi gelsin çaylar kahveler derken geç vakit dönüyorduk eve.

böylece,tatilimizi bitirip 12 saat yolculuktan sonra geldik yine Kilis'e.Kilis umduğumdan daha güzel bir şehir.tarihi havası,muhteşem yemekleri de cabası.en güzel yanı da Gaziantep'e 40 dk. uzaklıkta olması.her haftasonu Antepte'yiz,çok güzel bir yer...

unutmadan topiğim daha 5 aylık değilken geri geri emeklemeye başladı.şimdi hiç yerinde durmuyor.ileri çalişmaları son hız devam ediyor.elini öne atmaya başladı ama arka bacak daha öne hamle yapmadı.ağzında hep "ede,de-de,ege" heceleri... ek gıdaya yavaş yavaş başladık.ablasının 6 aylıkken olduğu kiloya ulaştı ama pamuş gibi tombiş yanakları olmadığı için yüzüne bakan normal bir bebiş olarak görüyor.ama bacakları görenin ağzı sulanıyor.kilolar kollarda ve bacaklarda toplandı topikte.hele o mini mininnacık ayaklar...bayılıyorum onlara...

neyse efendim şimdilik bu kadar.çalışmaya başlamadan önce yazmayı başardım sonunda.inşallah arayı uzatmam artık,sevgiler...

28 Haziran 2011 Salı

toplanma zamanı...

Bağlantıyazmışım 3 sene önce... şimdi de buradan gitme vakti geldi.geçen hafta belli oldu 2 senelik süremizi nerede geçireceğimiz ,KİLİS... 3. bölgedeydik 2. bölgeye gidiyoruz yani biraz küçük il merkezine. 2 sene sonra daha büyük il merkezlerine gidip uzun süre kalıcaz. 1.bölgeye gittiğimiz zaman tam da pamuşun okul zamanı olacak orada başlayıp bitirecek inşallah. 3 sene önce yazdığım yazıdaki gibi güzel şeyler yaşadık burada,umarım kilis'te de ayrılırken üzüleceğimiz güzel günler yaşarız.

bu arada şimdi düşündümde, Manisa'dan Kangal'a giderken 6 aylık evliydik yani 2 kişiydik. 1 sene sonra pamuş doğdu...Çerkeş'e geldiğimizde 3 kişi olmuştuk.burada topik doğdu ve Kilis'e 4 kişi gidiyoruz...umarım her gittiğimiz yerde çoğalmayız bu mantığa göre ... :))


(pamuş çekmiş kardeşinin fotosunu.nasıl da gülmüş topik ablasına)


buradan gidiyoruz diye safranbolu'yla vedalaşmaya gittik... çok sevdik buraları...


pamuş,sıcak havada serinlemek amaçlı bir anda açılan soğuk buhardan korkunca...

herşey ağızda.


emzikle boğuşan topik...

artık toplanma vakti,hadi hayırlısı...

9 Haziran 2011 Perşembe

ressam olucam,sergi açıcam...

pamuşun yaptığı resimlerden birkaç örnek...
bu insanların içinde biz de varız. altta pembe olan ben,yanımdaki yeşilli babiş,başında kurdela olan kendisi,küçücük yeşil olan da topik :))

bu da suluboya çalışmalarından biri. fil ve fok...

buradaki tırtıl ve ksilofonu bulabildiniz mi?

pamuş çok meraklı resme.geçen yazdan beri kaç resim defteri ve A4 eskitti bilmiyoruz.kompozisyonlu olanları da oluyor.ortada güneş,yanlarda bulut,altta ağaç,çiçek ve çocuk.bunların arasında da gökkuşağı...o tür bulup çekemedim :( hiçbirini biz öğretmedik bunların.hep kendi öğrendi çizmeyi.dilinde de hep "ressam olucam ben,sergi açıcam" sözleri var.ileride annanesi gibi yağlı boya tablolar mı yapacak acaba,bence yetenek var...
ha birde boyama yaparken asla taşırmaz :)...

30 Mayıs 2011 Pazartesi

bir çocuklu ve bir bebekli tatil...

tailimizi yatık geldik.umduğumdan çok daha güzel geçti.7 saatlik yol da hiç de gözümde büyüttüğüm gibi değildi.bazen kuzular uyudular,bazen de ablasının yüksek sesli konuşmasını,kahkahalarını merakla izledi topik...
derlerdi de inanmazdım bir yere ailecek gidildiğinde asıl zorluk büyük çocukta diye.küçüğünü emzir,altını değiştir uyut bu kadar ama büyük... nerede sinek böcek görse sanki dünya yıkılıyor gibi her yeri inleten çığlıklar attı bizim pamuş,sonra bir şeyler yedirmek çok güç oldu.biz eskiden denize girdikten sonra kurt gibi acıkır,kaç öğün yemek yerdik ama bizim kızda ters tepiyor bu durum.geçen sene de aynı şey olmuştu.seçeneğin de çok fazla olmasına rağmen ı-ıh! yemedi yemedi...dondurma,poğaça ve tostla idare etti canım yemekler dururken...


bizim yavrular erken yatıp horozlarla bir kalktıklarından sabahın köründe ceroşa uygun bulduğumuz bu havuzda kapıyorduk yerimizi daha kimseler uyanmadan.millet akşam gösterilerdi,lunaparktı eğlenirken biz dokuzda odada olduk hep :)) aynı odada kalınca topik uyanırken ağlarsa ceroş da uyanır diye korkuyordum ama korktuğum başıma gelmedi.topik uyanacağı zaman ağlamadan yetiştim ve ceroş da günün yorgunluğundan sızma derecesinde uyudu zaten hiç sorun olmadı. bizde onlar uyurken balkondan ayağımızın altındaki havuza bakaa baka minibarı boşalttık...


yemek salonunda pamuş kardeşine bakmak istedi hep uyanıca pusetini sallayıp durdu.zaten maşallah topik de çok uyumlu bir bebiş oldu.son akşam yemeği hariç her öğünde (buna 5 çayı ve dondurma keyfi de dahil) uyudu kuzum.ayrıca havuzda da sorun çıkarmadı.

işte kanıtı :)
umarım hep böyle gittiğimiz yerlerde rahat ettirir bizi.


bu da miniklerin havuzu.

çok istedi ama kayamadı havuza.gerçekten çok dikti burası hak verdim kuzuya.


tatile çıkarken bebek ve çocukla ilgili ne varsa toplayıp getirdik :) evde bir şey kalmadı.hava zaten kararsız olduğundan uzun kollu,kısa kollu derken koca valiz çocukların eşyalarıyla doldu.bunun yanında puset,kanguru,battaniteler derken kıpırdıycak yer kalmadı arabada.topiğe aldığım onca şort tulumlar,kısa kollu şortlu takımlar hiç giyilmeden geri geldi.ilk günden sonra hava ısınmaya başladı ama bir yandan da rüzgar vardı.üşütüp hasta olacaklar diye çok korktum ne olur ne olmaz diye ateş düşürücü de almıştım yanıma ama neyseki sorunsuz geçirdik günleri.
bir de şu emzirme önlüğü çok işe yarıyor.hep odada oturamayacağımıza göre e havuz kenarında saatler geçiyor ve haliyle acıkıyor kuzu.o zaman devreye önlük giriyor ve gerçekten çok rahat...
aslında yanıma pompa ve biberon da almıştım ama bir kere denedim topik içmedi biberondan.ağzında tutup oynadı durdu diliyle :))
dedim ya evde bebiş ve çocuk adına ne varsa topladım diye,bir de bebefonu aldım.biz otelin göl evleri kısmından oda istedik.2-3 katlı ufak binalar havuzların etrafında.hemen aşağıya inince havuz kenarındaki şezlongun seni bekliyor,çok büyük rahatlık.ben burada güneşlenirken topik de odada uyur ve uyandığı zaman da sesini duyarım diye bebefonu almıştım ama sadece akşam balkondayken işe yaradı.ceroşumun diğer havuzlar daha çok hoşuna gidince ayağımızın altındaki yere girmeyip uzunca bir yol teperek herkesin olduğu yerlerdeki havuzlara gittik.
neyse efendim biz gittik geldik,eğer bir çocuk ve bir bebişle tatile çıkmaktan korkan varsa bence hiiiç korkmasın.anne bebişle baba da büyüğüyle ilgilenince kolay oluyor iş.bazen de baba bebişe göz kulak olup anne diğeriyle zaman geççirirse zaten sorun kalmıyor.haa bana gelince havuza girmedim topik belki ağlar bakamam diye ama güneşlenmeye fırsat buldum.topiği de gölgede tutarak uyuttum o arada.ama şu kilo olayını kafama çok takmışım benden kötü bir sürü turist göğsünü gere gere salındı durdu etrafta.nede olsa doğum yapalı ne kadar oldu veririm ben bu fazlalıkları.kararımı verdim zaten şu tatlıyı azalttım mı tamam bu iş...

12 Mayıs 2011 Perşembe

geriye gidiş :(


doğum yaptıktan 1 hafta sonra hamile kaldığım kiloya düşmüştüm fakat şuan evde ve aynı zamanda tatlı manyağı olduğum için verdiklerimi almaya başladım :(( halbuki ben daha da aşağıya inip yaza hazırlayacaktım kendimi :p amaaa tutamıyorum kendimi yemek olmasın ama hep tatlı olsun...
bir hafta sonra da deniz sezonunu açacak olmamız ayrıca sinir ediyor beni ama kendimi tutamıyorum offf.....bunları yazarken bile bir dilim çilekli turta eşlik ediyor bana... artık bu yazdan umudum kalmadı inşallah seneye okullar açılınca çalışırken veririm :p
buarada 2 bebeyle 6-7 saatlik bir antalya yolculuğumuz olacak ayrıca orada ne yapıcaz hiçbir bilgim,öngörüm yok.inşallah iyi bir şekilde geçiririz o 4 günü...tabi ben yukarıda yazdığım sebepten dolayı galiba havuza uzaktan bakıcam :(((

4 Mayıs 2011 Çarşamba

düşünceli topik...

bazen bööyle düşüncelere dalıp gidiyor :) tabi bu 1-2 dk.yı bulan bir süre :)) normalde kıpır kıpır...


29 Nisan 2011 Cuma

rahat kucak...

topik ablasının rahat kucağını bulunca anında kapadı gözlerini :)

ah pamuşum illaki öpecek kardeşini,tatlı kızım beniim...

25 Nisan 2011 Pazartesi

40'ımızı devirdik,iletişime geçtik...

meraklı minik...

ablasının ona kitap okumasına 'aaauuu' , 'huuu' sesleriyle karşılık veren küçük topik.

her fırsatta elini tutan,karnını yanağını seven veya emziğini veren minik iyi kalpli bir abla...


40 günün içinde de arada kendi isteğiyle gülen ama bizim yok canım daha erken diyerek takmadığımız topik,41.gün bizim agu bugu sevmelerimizin ardından kanıt olarak poz verdi...ben size gülüyorum diyor :)


doğduğu ilk günden beri uykusunda ardarda kahkaha derecesinde gülüp gecenin bir yarısı beni korkutan topik çok güleç olacak herhalde :)) hep gül topiğim...

8 Nisan 2011 Cuma

lavanta keseciklerimiz,dergilerimiz...

sepetimiz...

topiğin lavanta keseciklerini int.ten sipariş etmiştim,tam istediğim gibi olmuş çok hoşuma gitti.bitmeden hatıra olsun diye bloga koyayım dedim...

bunlar da magnetli keseler...ben en çok leylekliye bayıldım :))

pamuşum için anaokulu serisi dergiler... prof.dr.sabiha paktuna keskin'le ilgili bir yazıyı ararken bu sitede görmüştüm.bir tane elimizde vardı zaten çok sevmişti ceren ben de kardeşinden arta kalan vakitte birlikte yaparız diye sipariş ettim ve şimdi hergün yapıyoruz. çıkartmaları özellikle çok seviyor pamuş.5-6 yaş etkinliklerini de yapıyoruz... harf öğretimine pek girmiyorum ama merak ediyor bizimki.ses olarak ara ara veriyorum.kelimelerin hangi ses ile başladığını verdiği örneklerle kavradığını anlıyorum ama fazla da ileri gitmemek gerek...

dergilerinden biri...