7 Ağustos 2013 Çarşamba

Kalıcılar geliyor...

                             Topik haylazlık peşinde hep.konuşma full,yaramazlık da full...


             Ceroşum büyüyor ve ilk süt dişlerimiz de gidiyor...Bir tane kalıcı diş arkadan çıktı birazcık.Alttaki 2 tane sallanıp duruyor.Bayram bitince diş dr. gidicez gibi görünüyor.

4 Ağustos 2013 Pazar

Tarihe bir not düşmeli...


                     benim minik(!) pamuşum mayıs ayında yani tam 5,5 yaşlarındayken kendi kendine okuma-yazmayı öğrendi :) sora sora,merak ede ede başardı sonunda... çok mutlu oluyor doğru okuyup yazdığında.umarım bundan sonra da hep meraklı,başarılı bir öğrenci olur.eylül ayında 1.sınıfa başlayacak bakalım neler yapacak...

23 Aralık 2012 Pazar

sondan başa...

                                                             
                          Ablası ne yapsa o da aynısını yapıyor.Her şeyi de söylemeye başladı...

 

Kıvi'ye bakan arkadaşım...Ceromun doğum gününde...Kıvi mumları üflemeyi kaçırdı.inadına çok uyuyacağı tuttu o gün,gözler şiş şiş...

                        Keyif yapmak,hiç bırakmadığı sarı yastığı ve emziği Kıvi'nin her şeyi...

                                                                   Devamı sonra...

23 Ocak 2012 Pazartesi

4'lük Pamuş ve Hızlı Gonzales...

 Bu sene Pamuş'umun doğum gününde Van depremi oldu maalesef...zaten sabah 6'dan öğleden sonra 2'ye kadar elektrikler kesikti pastayı da akşam 19:30'dan sonra babası alabildi...umarım aksiliklerle başlayan doğum günü mutluluklarla devam eder,iyi ki doğmuşsun Pamuşum iyi ki...

 Bayramda Bartın'da 2.doğum gününü yaptık...



 Ablası çekmiş bu fotoları.biz çok sonra gördük :) sanırım en iyi pozları da ona veriyor topik...

 Topiğim 9,5 aylıkken ilk defa 4 adım attı birer gün arayla ve 10 aylık olduğunda bir güzel yürümeye başladı Hızlı Gonzales'im...şimdi nereden çıkacağını bilemiyoruz evde.sürekli eşyaları alıp oradan oraya götürüyor pıtı pıtı yürüyerek...neredeyse ablasıyla kovalamaca bile oynuyor :p üst dişlerde neredeyse çıktı çıkacak...
yarın İzmir'e uçuyoruz inşallah iyi bir yolculuk olur.buraya bile kar yağdı dün Gaziantep'ten kalkamadı uçaklar umarım yarın bir aksilik olmaz.herkese sevgiler ve tatilde olanlara da iyi tatiller...


22 Ekim 2011 Cumartesi

bu ne hız...


"minik tüylüş" (ablasının taktığı isim,saçları "yumoş" olduğu içinmiş.bizimde ağzımıza takıldı işte).perşembe günü hastalıklarla boğuşurken 2 diş birden patlatıverdi.daha doğrusu patlatmış da ben bir ağlama sırasında gördüm o iki yarığı.aynı zamanda son gaz emekleme, bir yere tutunup ayağa kalkma ve sıralama eylemlerine de geçti.
hızlı çıktı minik tüylüş.pamuşum da yavaş sayılmazdı ama kıvanç daha hareketli.en sevdiği oyun bir şeyleri yukarıdan atıp sonra da düştüğü yere başını uzatıp uzun uzun bakmak :) 
hastalıklarla uğraşıyoruz bu aralar ateş pek olmadı,ceren'de bir kaç gece biraz çıktı ama ikisinde de burun akıntısı çok fazla.gece daha çok rahatsız ediyor bir türlü geçmedi.spreyler falan da fayda etmiyor.zaten minik tüylüş ilaç da içmiyor.içtikten biraz sonra kusuyor.inşallah çabuk geçer hastalıkları çok zor oluyormuş.daha önce Kangal ve Çerkeş gibi her daim soğuk olan yerlerde yaşadığımız için hiç hasta etmemiştik ceroş'u.hep hazırlıklıydık çünkü.burası bir soğuk,bir sıcak sonunda da hasta oldular tabi.
genelde bu ara hastarlıklar etrafta kol gezdiği için herkese acil şifalar diliyorum,sevgiler...

9 Ekim 2011 Pazar

ne güzel bir şeymiş bunları duymak...


anaokuluna başladı pamuşum...bana velilerim geldiğinde öğrencim ne kadar yaramaz,tembel de olsa mutlaka şikayetlerimin yanında iyi bir yanını da bulup söylerim veli çok üzülmesin diye.mesela çok yaramaz bir çocuk bile olsa "ama en azından yalan söylemiyor hatasını kabul ediyor" veya "bir görev verdiğimde yapmaya gayret gösteriyor"gibi...bir teselli oluyor işte.zaten kimse dört dörtlük olamayacağı gibi,tamamen de kötü özelliklere sahip değildir.önemli olan onu bulup çıkarmak...
iyi ki böyle yapmışım,yapıyorum.görüşmeye gelen anne babalar övgü karşısında ne kadar seviniyorlarsa kötü şeyler duyduklarında da o kadar hayal kırıklığına uğruyorlar...
ne mutlu bana ki ilk defa başka öğretmenlerin ağzından kızımın hakkında övgüler duydum,okuldan eve doğru yürürken kendimi uçuyormuş gibi hissettim :)
aynı gün öğleden sonra da haylaz! bir öğrencimin velisiyle konuşurken gözlerinin nasıl dolduğunu gördüğümde şükrettim ve insanın çocukları hakkında başka birinin özellikle de öğretmeninin söylediği sözlerin ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim.
umarım çocuklarım hakkında hep böyle güzel şeyler duyarım çünkü "ne kadar iyi bir çocuk yetiştirmişsiniz" sözü benim hayatımda aldığım en büyük mükafat...

13 Eylül 2011 Salı

2. ve uzuun tatil...

ne kadar çok zaman geçmiş yine...biz taşınmışız,yerleşmişiz,tatile çıkmışız,döneli 1 haftayı bile geçmiş...
diğerlerine göre daha yorucu olan bu seferki taşınmamızdan sonra sürpriz bir şekilde eşime adli tatilde izin çıktığını öğrendik.aslında biz 20 gün izin kullanacaktık ama 35 günlük izin de hiç fena olmadı hani.daha da yılbaşına kadar kullanması gereken önceki yıldan 19 günü kalmış :)
tatile önce Alanya'dan başladık.birkaç günlüğüne,daha önceden çoluksuz çocuksuz 4 aylık evliyken gittiğimiz otele gittik.hiçbir şeyin değişmemiş olması ve çalışanların aynı güler yüzlülüğü bizi çok sevindirdi.5 yıl sonra 2 çocukla aynı yere gelmek de ayrı bir güzellikti..
topiğim sıcak ve bunaltıcı havadan nefret etti.uykuları öncekine göre azaldığı için özellikle yemek saatlerinde nedense(!) hiç durmadı.biz de çareyi nöbetleşe topiği tutmakta bulduk.önce ben gezdirirken ceroşla babası yedi yemeğini,sonra eşim tutarken de ben.eee olacak o kadar ceremesi 5 aylık bir bebe sonuçta.ondan akıllı uslu oturup bizim yemek yememizi seyretmesini beklemek pek mantıklı olmazdı,mama sandalyeleri de 5 aylık bir bebiş için uygun değildi.yine de uyumluydu topikçik.odada hafif klima eşliğinde hiç sesi çıkmadı,güzelce de uyudu.

(amasra'da piknikte)

havuza girmekte acele eden bize "durun ben biraz güneşleneyim" diyen pamuş büyümüş de küçülmüş hallerdeydi :)







Alanya'dan sonra Manisa'ya gittik.biraz abimlerde sonra onların yazlığında,birkaç gün de annemde kaldıktan sonra yine yollara düştük.gittiğimiz yolların en kısası 7 saat,en uzunu 12 saatti bu arada...

                                              (kayınvalidemin eski evinde son foto)
Bartın'a geldik bu sefer.burada da,yeni aldığımız eve taşındık.daha doğrusu kayınvalidem taşındı.kiraya vereceğimize bizden biri otursun istedik.hem gittiğimizde daha da rahat ederiz diye düşündük.evin yeni koltuğuydu perdeleriydi derken yine biraz yorulduk ama değdi.


pamuş'un halasının kızı ece berenle...nasılda dağıtmışlar halanın evini...

hem çok severler birbirlerini hem de arada didişip dururlar :))
biz yanlarında değilsek süper oynuyorlar ama odada biz de varsak hemen değişiverip azcık(!) şımarıveriyorlar...

aah Amasra!çok seviyorum burayı.sağ tarafta muhteşem bir deniz manzarası var.püfür püfür esen de bir rüzgar.piknik yeri burası...her geldiğimizde gideriz.

işte budur!var mı bundan güzel fotoğraf? abla kardeş yanyana.Allah ayırmasın...
bu arada ceren ile beren'in kıyafetine dikkatinizi çekerim.yemek yerken üstlerine dökmüşler halası da aynı renk tişört ve tayt giydirmiş anlaşmazlık çıkmasın diye :)) ceroşu her gün halası alıp evine götürüyordu beren ile oynasınlar diye.bizimki zaten dünden razı olduğu için saatlerce kalıyordu sonra akşam ya babası ya da beraber almaya gidiyorduk.tabi gidince oturulmaz mı hadi gelsin çaylar kahveler derken geç vakit dönüyorduk eve.

böylece,tatilimizi bitirip 12 saat yolculuktan sonra geldik yine Kilis'e.Kilis umduğumdan daha güzel bir şehir.tarihi havası,muhteşem yemekleri de cabası.en güzel yanı da Gaziantep'e 40 dk. uzaklıkta olması.her haftasonu Antepte'yiz,çok güzel bir yer...

unutmadan topiğim daha 5 aylık değilken geri geri emeklemeye başladı.şimdi hiç yerinde durmuyor.ileri çalişmaları son hız devam ediyor.elini öne atmaya başladı ama arka bacak daha öne hamle yapmadı.ağzında hep "ede,de-de,ege" heceleri... ek gıdaya yavaş yavaş başladık.ablasının 6 aylıkken olduğu kiloya ulaştı ama pamuş gibi tombiş yanakları olmadığı için yüzüne bakan normal bir bebiş olarak görüyor.ama bacakları görenin ağzı sulanıyor.kilolar kollarda ve bacaklarda toplandı topikte.hele o mini mininnacık ayaklar...bayılıyorum onlara...

neyse efendim şimdilik bu kadar.çalışmaya başlamadan önce yazmayı başardım sonunda.inşallah arayı uzatmam artık,sevgiler...