29 Ocak 2009 Perşembe

sobe...


sevgili fatoş beni sobelemiş ve sobe konusu da çok güzel.
21.Ocak bizim evlilik yıl dönümümüzdü ve eşim okumayı çok istediğim Ayşe Kulin'in Umut kitabını almış.bizim hediyelerimizin biri özel biri de kültüreldir :)) bu kültürel hediyemdi.diğeri de çoook güzeldi,buradan da bir kere daha sana teşekkür ediyorum canım...
neyse gelelim sobemize;
kitabın 161.sayfasının 5.cümlesini yazmam gerekiyor ve bu da,
~~Sevgi nedir,bilmişim.
sevgileeer...

23 Ocak 2009 Cuma

15 aylıksın pamuşum...

artık 15 aylık koccaman :) bir pamuşsun...
çok dalgacısın.oyunları,bizi güldürmeyi çok seviyorsun.sana yapılan şakaları da anlayıp gülüp duruyorsun.hep gül inşallah...

bebişin bebişi...
bu bebeğini çok seviyorsun e e eee diye uyutup,bir şeyler yedirip içiriyorsun.

gerçekten çok komik,maskara mı maskara oldun.herkesi özellikle şu meşhur kahkahanla mest ediyorsun kendine.o kahkahayı duymak için bir takla atmadıkları kalıyor karşında :)
hele o tombiş poponla kimseyi takmadan öyle bir yürüyüşün var ki...tam yemeliksin.işin gücün çoook,hiç durmuyorsun.o oraya bu buraya derken arkandan özellikle çekmecelerin içinde sürekli sürprizler buluyoruz :)) çok hamaratsın çoook.
bulaşık makinesinden artık tabakları da çıkarıp vermene izin veriyorum.zaten kapağını açtığımda tabak,kaşık sesini duyduğun anda yanımdasın yardım için :).önce klasik işin çatal kaşıklar,sonra tabaklar...bıçakları sen gelmeden hızla çıkarıyorum.
çamaşır odasındaysam da nereden anlıyorsan hemen yanımda bitiveriyorsun.orada da bana çok yardımcı oluyorsun.tek tek çamaşırları makineden çıkarıp asmam için bana veriyorsun.valla hamarat mı olacaksın nedir.bu şevkin hiç kırılmaz inşallah :))
daha nice güzel aylara inşallah ceroşum,
sana olan sevgimiz ölçülemez...

19 Ocak 2009 Pazartesi

pamuşun ilgi alanları :))

bu yazıyı yazmak için ne kadar çok uğraştım.kac günden beri pc'nin fanındaki sorun yüzünden yazıp siliyorum.sonunda başardım galiba.neyse gelelim pamuşuma...


geçen ay yoğunluktan neler yapabildiğini yazamamıştım,gecikmeli olarak telafi etmek istedim.

bu yapbozu 2 ay önce almıştım beraber 1-2 yapmadan sonra hayvanların yerini öğrendi ve kendisi yerleştiriyor.





bunlara bayılıyor.kocamaaan kule yapıp en son da zevkle deviriyor,yüzünün halini görmelisiniz zevkten dört köşe oluyor...


en sevdiği kitaplarından biri.hiç ayırmıyor yanından.ses çıkaran bütün hayvanların taklidini yapıyor;kedi,köpek,kuş,arı,ördek,aslan,maymun,yılan...bir de bunun sözcükler olanı var.


renkleri kavramaya başladık.sarı kabı sarının içine,yeşili yeşilin içine koyuyor.önce farklılıklardan başladık,sonra isimlere geçtik...





bunların yanında yaramazlık faaliyetlerimiz de var tabi.mesela her yere tırmanmak :)


yüksek olan yerler için de oyuncaklarını çıkacağı yere getirip üstüne basıyor ve hooop tırmanıyor...







koltuk üstlerinde gezmeye bayılıyor.koltuğun yanında mama sandalyesi varsa bir de onun üzerine çıkıyor tabi bizim kalbimiz de yerinden çıkıyor...





sürekli bıdır bıdır konuşup duruyor herkese laf anlatıyor ellerini kollarını kullanarak.hele ona bir şey sorulursa tamam.çok çenesi düşük olacak kesin :))


canı bir şeye sıkıldıysa "üfff" diyor.ayağı takılınca veya bir şey elinden düşerse hemen "ayy"... tepkiler aynı büyük insan gibi :)


çatal ve kaşığı çok güzel kullanıyor,kendi kendine yiyor özellikle sıvı olmayanları.bazen de biz bir şey yerken hemen yanımıza gelip alıyor ya çatalı ya kaşığı tek tek bize yediriyor.o kadar hakim ki çatalına,kaşığına hiç düşürmüyor kocaman lokmaları...yedirirken de "hamm" diyor,gel de yeme elinden :))

ay çekirdeği(biz çiğdem deriz),kabak çekirdeği,ceviz,fındık,fıstık,mısır,kestane en sevdiği çerezler...


artık dağıttıklarını toplamaya başladı hanımefendi.canı isterse dolaplara koyup kapağını kapatıyor.


bu aralar oradan oraya sürekli bir şeyler taşıyor.hem de götüreceklerini üst üste koyarak ve düşürmeden başarıyor bunu...


son favori kelimesi aydede.kitaptan bulup gösteriyor birde...söylediğimiz kelimeleri çok benzeterek söylüyor.


cumartesi günü yine klasik Ankara gezimizi yaptık.bu sefer atlıkarıncaya bindi.sıkı sıkı tutunup döndü durdu.maşallahı var hiç korkmuyor.kocaman çocuklar ya korkup binmediler ya da doğru dürüst tutunamadılar.çok cesaretli tombilim...


şimdilik aklıma gelenler bunlar,




sevgileeer...

12 Ocak 2009 Pazartesi

sobeleeer...



ne zamandır yazmak isteyip yazamadığım sobeleri sonunda yazıyorum.ilk sobe konumuz pamuşun sevdiği yerler...aybikecim ve sevgili esin bu konuda sobelemişlerdi.
tabiki 1 numara:anne kucağı...özellikle emerken yattığı pozisyonu çok seviyor çok rahat ediyor;bacaklar üst üste atılmış,eliyle de ya kendi kıyafetiyle ya da benim kıyafetimle oynuyor :)

2 numara:baba kucağı...özellikle işten gelince hemen kucağına atlayıp özlem gideriyor.

3 numara:resimlerde görülen cam kenarı...sıcacık kalorifer peteğine basıp dışarıyı izliyor.yoldan geçen arabaları "vuuuu" eşliğinde seyrediyor.

4 numara:mutfak çekmeceleri,dolapları.bazen büyük dolapların içine giriyor karıştırıp duruyor içeriyi.dolabın kapısı açık olmasa arayıp durcaz.

5 numara:bizim yatak odamız...oranın da çekmecelerini karıştırmaya bayılıyor.gardrobun kapısını açıp elbiselere bakıyor meraklı.

6 numara:çamaşır odası...bu evde çok güzel düşünülmüş bir çamaşır odası var.çamaşır makinesi,kurutmalık,ütü ve ütü masası orada duruyor.tabi bir de evlenirken alınmış,çeyizin olmazsa olmazı ve hep çamaşırları içeride kuruttuğum için gerekli olmayan mandal sepeti var.bu mandallara baygın çok seviyor onlarla oynamayı.

7 numara:alışveriş merkezindeki tırtıl...

8 numara:başına su dökülene kadar banyo küveti...başına su dökülmesinden nefret ediyor,o zamana kadar geçen sürede suyu çok seviyor oynayıp duruyor.

9 numara:koltuğun arkası.hani şu arkasından ce-eee yaptığı...eline yemesi için bir şey verdiğimizde ve kitap,gazete aldığında hemen buraya gidiyor.yani gizli sığınağı gibi oldu.orada usul usul yiyip ya da bir şeyler karıştırıp çıkıyor.çok fazla sürmüyor orada durması ama ilk adres hep orası oluyor.

10 numara:daha önce görmediği yerlere bayılıyor...hemen içeri girip bir kolaçan ediyor.

bir de sevgili nurcan ve tatlı kız sude naz'ın annesi tarafından sobelendim.

1.en sevdiğiniz kelime?

bu sorunun cevabı herkes için aynıdır herhalde tabiki de pamuşun sürekli "anne" demesi.bir de tabi ki eşimin "canım" demesi...

2.en nefret ettiğiniz kelime?

"fena değil" böyle arada kelimeleri hiç sevmem.iyi dee,kötü dee ama biraz kesinlik olsun canım...

3.sizi ne heyecanlandırır?

yeni şeyler beni hep heyecanlandırır.bu aralar kızımızdaki yenilikler özellikle bizi çok heyecanlandırıyor...

4.heyecanınızı ne öldürür?

etrafımdaki kişilerin benim kadar önemsememeleri,saçma bulmaları...

5.en sevdiğiniz ses hangisi?

huzurun sesi.kendimi huzurlu hissettiğim anda duyduğum sesler...

6.nefret ettiğiniz ses nedir?

aşırı yüksek ve içi boş sesler.hani vardır ya bazı insanlar yüksek sesle konuşunca etrafındaki insanların dikkatini çektiklerini düşünürler ama boş boş konuşurlar.bu beni çok rahatsız eder.

7.hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

insanları incitecek,çıkarların ön planda olduğu bir mesleği yapmak istemem.

8.hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz?

istediğim insanların düşüncelerini okumayı.iki yüzlü insan çoook...

9.kendiniz olmasaydınız kim olurdunuz?

bunu hiç düşünmemiştim ama insanlık için çok önemli icatlar yapmış biri olmak isterdim herhalde...

10.nerede yaşamak isterdiniz?

sevdiğim hayvanları besleyebileceğimiz,doğayla içiçe olabileceğimiz,eşim ve pamuşumla mutlu olabileceğimiz bir çiftlik evinde...

11.en önemli kusurunuz nedir?

bir şey o gün ve o zamanda olacaksa bunun gerçekleşmesini isterim.olmazsa hiç tahammülüm yok.bazen fazla kafaya takıyorum bu durumu.

12.size en fazla keyif veren kötü huyunuz nedir?

bu nasıl bir soru şimdi :) yok öyle bir huyum...

13.kahramanınız kim?

kahramanım Mustafa Kemal ATATÜRK...

14.en çok kullandığınız küfür nedir?

haaay anassını yaaa... :)) avrupa yakasındaki burhan'dan kaptım bunu...

15.şu anki ruh haliniz nasıl?

biraz telaşlıyım çünkü bir yandan yemek yapıp,bir yandan pamuşla ilgilenip,bir yandan da bu postu yazıyorum.birazdan eşim yemeğe gelecek o yüzden mutluyum,sağlıklıyız Allaha şükür huzurluyum...

16.hayat felsefenizi hangi slogan özetler?

hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsın... her işte bir hayır vardır... her zaman bardağın dolu tarafını gör...

17.mutluluk rüyanız nedir?

başarmak istediğim her şeyi başarmak ve ailece mutlu bir şekilde yaşamak...

18.sizce mutluluğun tanımı nedir?

ailemdeki insanların gözlerinin içi gülüyorsa ve sağlıklıysak budur işte...

19.nasıl ölmek istersiniz?

yapmak istediğim işleri yapmış,yaşlanıp torunlarımı görmüş olarak,huzur içinde...

20.öldüğünüzde cennete giderseniz Allah'ın size ne söylemesini istersiniz?

işte tüm sevdiklerin burada,seni bekliyorlardı...

sevgileeer...

6 Ocak 2009 Salı

haftasonu tatili...

cuma günü ne zamandır istediğimiz,haftalar öncesinden planını yapıp rezervasyon yaptırdığımız otele gittik...bolu-gerede tarafında kara doymak,kayak yapmak için birebir bir otel.bize de 45 dk. olması ayrıca tercih sebebiydi.
pamuşu karla tanıştırdık,yüzüne doğru yağan karları yaladı yuttu bir güzel :))
ve şunu anladık ki,yürüyen bir bebişle tatil yapmak daha rahatmış çünkü biz yemek yerken,oturup gazetemizi okurken o kendi halinde takıldı hatta çocukların yanına giderek aralarına bile karıştı,elini bile tutturmak istemedi kendi keyfine göre dolaştı durdu...7 yaşındaki Sine ablası çok ilgilendi cerenle,ceren de onu çok sevdi.çok akıllı bir kızdı Sine,eşimle inşallah ceren de o yaşlarda böyle olur dedik durduk.babası Türk annesi Brezilyalıymış ama anne-baba ayrı ve babası kız arkadaşını da getirmiş tatile.yani baba,babanın kız arkadaşı ve Sine gelmişler ama babalarıyla hiç oturmadı yemeklerini hep arkadaşlarının aileleriyle yedi sonra da cerenle ilgilendi.ailece oturanlara bakıp duruyordu ve onların arasına karışmaya çalışıyordu kızcağız.ne kadar kabullenmiş gibi görünsede aile özlemi çektiği her halinden belliydi...fotoğraflarını bir türlü çekemedim cerenle,makineyi hep odada unuttum :(
buraları da kayak yapılan yerlerden biri.biz de çok heveslendik ama ceren olduğu için yapamadık.eşimle düşündük de inşallah 2-3 sene sonra ceren'e de kaymayı öğrenmesi için destek olucaz,oradaki kayak hocası seneye bile kayabilir dedi ama bence erken...



hayallerimden birini de gerçekleştirmiş olduk karlı yolda yürüdük kızımla...

ilk gecemiz biraz zor oldu çünkü odamız koridorun başındaydı ve gece şömine başında oturan millet odalarına giderken çok ses yaptılar ve ceroş çok kalktı onların gürültüsünden dolayı.hatta ertesi gün dönmeyi planladık ama iyiki de dönmemişiz.odamızı değiştirdik,otelin bebek yatağını da iade edip kendi park yatağımızı kurduk ve çok rahat etti ceren.
sonuçta güzel bir haftasonu geçirdik darısı diğer tatillerimizin ve tatile gitmek isteyenlerin başına diyelim...
sevgiler bizden...