26 Eylül 2008 Cuma

herkese şimdiden iyi bayramlaaar! sobe...

bugün bir terslik olmazsa yola çıkıyoruz,artık ne zaman geliriz bilinmez belki felekten 3-5 gün daha izin çalıp tatilimizi uzatabiliriz.yalnız bizi tek endişelendiren pamuş'un üst dişlerinin geliyor olması ve uykuya zor dalıyor umarım gittiğimiz yerlerde rahat ettirebiliriz hanımı...
hepinize şimdiden bebişlerinizle,sevdiklerinizle İYİ BAYRAMLAR diliyoruz...
sevgili gökkuşağının rengi beni sobelemişti ev yaşamında hoşlanmadığım şeyler konusunda biraz geç kaldım ama kusura bakma canım;
~~ mutfakta bir şeyler hazırladıktan sonra etrafın dağınık bırakılması,
~~çekmecelerden bir şey alındıktan sonra açık bırakılması,
~~banyo terliklerinin ıslak bırakılması,
~~dağınık oda (gerçi ceroşun oyuncakları sayesinde bu oturma odamızda hep olmaya başladı :))
~~komşuların geç saatlerde gürültü yapması,
~~su akıtan çeşmeler (buna hiç dayanamam alırım su anahtarını ben bile yaparım :))
~~haa bir de mutfakta yemek yaparken başımda birinin durmasından hiç hoşlanmam kesin bir şeyleri döküveririm :))
ben de çilekçiğin annesi kelebeği,çınar'ın annesi sermini, zeze & uci'yi ve kaan'ın annesi sevil'i sobeliyorum...
hepinize sevgileeer...

23 Eylül 2008 Salı

kocaman "11"

pamuşum 11 aylık oldu...tatlılığına tatlılıklar katarak da büyümeye devam ediyor.bu aylar için "tam sevmelik zamanları" derler ya, hani artık küçük diye aman incinecek aman bir yerine bir şey olacak telaşlarının azaldığı aylar bitince ve poposuna pat pat vurmalar,gıdıklamalar,oyunlar onu çok güldürmeye başlayınca bunun doğru olduğunu anlıyor insan...


pamuşumuz 1,5 aydır çok değişti,sanki kocaman bir insan gibi yani yavruluktan çıkmış gibi...her şeyi anlıyor,şakalara gülüyor...yaptığımız bir şey hoşuna gidiyorsa hemen o da taklidini yapıyor ve bi daha bi daha karşılıklı sürüp gidiyor bu.

uzun zamandır pamuş artık babasını kapıdan el sallayarak uğurluyor,o giyindi mi daha kapıya gitmeden anlıyor gideceğini ve hemen el sallamaya başlıyor :) kendi de giyinip kapıya yöneliyorsa kucağımızda,hemen arkada kalanlara bay bay yapıyor ...

müzik çalınca dans etmeye devam ediyor,artık alkış eşliğinde...

yine işaret parmağını istediği bir şeyi almak için veya göstermek istediği bir şey varsa kullanmaya devam ediyor.

bu aralar en komik hareketi ise; yapmasını istemediğimiz bir şeyi yaparken veya gitmesini istemediğimiz bir yere giderken hemen karşıdan "ceren hııııı"diye parmağımızı sallayarak sesleniyorduk.şimdi yine aynı şeyleri yapmadan önce bize dönüp "hııı" diyor ve o da parmağını bize sallıyor :))) artık o tonla "ceren" dediğimizde hemen yapmaması gerektiğini anlayıp o tatlı "hııı"sıyla birlikte parmağını sallıyor ve vazgeçiyor.

hele geçen gün öldürdü beni gülmekten.odasında yeni uyanmış,ayağa kalkmış etrafa bakınıyordu.ben de uyandığını görünce hemen içeri gireyim dedim aniden benim sesimi duyunca bir korktu hemen bana kaşlarını çatıp parmağını sallamaya başlamaz mı :))) "niye böyle aniden girip beni korkutuyorsun" diyor kendince...:))))

eline yemesi için bir şey verdiğimizde de, "güzelmiymiş kızım diyorum" iki yana sallanarak "mmmmhhhh" yapıyor ve etrafındaki herkesi güldürüp duruyor.bunu 1-2 kere karşısında yapmıştım hemen kapmış.

bu arada böyle ipli şeylere bayılıyor ağzına alıp emiyor hemen :))

geçen pazartesi günü Ankara'ya gittik.bu oyuncaklara bir oturtalım dedik hoşuna gitti :)


topla karşılıklı "attııı"lar eşliğinde oynayıp duruyoruz."abi,abla" demeye de başladı bu aralar.desteksiz durma sürelerimiz de ilgilendiği bir şey varsa karşısında 8-9 saniyeyi buluyor ama aklı başına gelince hemen emeklemek için yere oturuyor...

yani bu aralar gördüğü her şeyi hemen öğreniyor algıları çok açık maşallah!...bizden şimdilik bu kadar,cuma yola çıkıcaz Manisa'ya doğru oradan da İzmir'e geçicez inşallah.hazırlıklara başlamam gerek,eee havalar çok soğudu buralarda artık daha sıcak memleketlere göç etmemiz gerek :))

17 Eylül 2008 Çarşamba

sobe "özenti gençlik"

sevgili yasemin sobelemişti "özenti gençlik" konusunda.uzun zaman oldu yazamadım kusura bakma yasemincim bu aralar bir iftar davetinden diğerine koşturuyoruz,arada ben de alıyorum o yüzden ara çok açıldı...
evet yaşımız ilerledikçe (sanki çok yaşlanmışız gibi :)) arkamızdan gelen gençliğe bakınca bizim özellikle lise yıllarımızdan daha farklı olduklarını bariz görüyoruz.bizim yıllarımızda da büyüklerimiz aynı şeyi bize söylerlerdi ...
bence gençliğin üzerine de fazla gitmemek gerek.malum onlar daha kişilik arayışındalar ve ne görseler özeniyorlar.biz de öyle değil miydik veya hala öyle değil miyiz?ama bir farkla...sorun anne-babalarda bence...ilgi eksikliği şuan ki gençliğin bizden biraz daha farklı olmasına yol açtı.farklı derken bizler özentilerimizi açığa çıkarmada kısıtlıydık yani sadece özenmeyle sınırlıydı genelde ama şimdiki gençler bunu rahatça yapabiliyorlar...işte ailenin verdiği eğitim kendini burada gösteriyor.gençler bu özenti şeylerin kendine uygun olup olmayacağının kararını kendi vermeli,her şeyi gözü kapalı yapmamalı...
bizler de geleceğin gençlerini yetiştiriyoruz,onlarda bu özenti fırtınasına kapılacaklar.bence bizim görevimiz şu olmalı;küçük yaştan itibaren onlara ne kadar güzel bir eğitim,ahlak anlayışı verirsek onların da o yaşlarda kendilerini bilmelerini,kendi kararlarını verirken bilinçli davranmalarını o kadar sağlamış oluruz.
gençlik yani o adı üstünde deli kanın vücutta dolaştığı yılları ne kadar az,tamiri kolay hatalarla geçirmelerine yardımcı olursak o kadar iyi bir anne-baba olmuşuz demektir...

9 Eylül 2008 Salı

pamuş iş başında...

bu aralar her şeyi alıp bize uzatıyor...

önceki haftasonu Bartın'a gittik.pamuş'un aylık kontrolü vardı.yeni dr.u orada ve çok deneyimli,çok tatlı,çocuk dilinden çok iyi anlayan biri.ceren'in maşallah kilosu ve boyu ayından yine önde.gelişimini çok iyi buldu dr.umuz...

daha sonra da parka gittik.biraz sallandı ceren ve biz bir şeyler içerken oda pipetlerimizi alıp,bir de masaya çıkıp oyun oynadı kendince.

marketteki araba şeklindeki sepetlere bayılıyor.hemen oturup direksiyonu,kontak anahtarı ve kornasıyla oynuyor... sanki kırk yıllık şoför :))

" önce bir çalıştıralım... :)) "

bütün erkek şoförlere inat çok iyi bir sürücü olacak bizim kızımız...

geçen haftalarda ev sahibimiz geldi hoşgeldine.ceren'e de kocaman bir bebek almışlar.biz pamuş'a hiç bebek almamıştık daha değişik şeyler alıyorduk.pamuş paket açılınca bir sevindi.kendi kendine bir şeyler söylemeye başladı.şimdi yine pek yüzüne bakmıyor onun sevdiği şeyler şişeler,kalemler,fıçı şeklindeki oyuncakları ve çın çın öten topu.o topa bayılıyor.onu fıçıların içine koyup sallıyor,elinde sallayıp duruyor :))


pamuş babasını su doldururken izlemiş ve o günden beri su damacanasına taktı.onu ittire ittire halıya kadar dayıyor (şu an ortalamış vaziyette),üstüne basıp su akıtmaya çalışıyor ve yarıya kadar bastırabiliyor,şükür daha su akıtamadı ama :)

şişe kapaklarını bir de çok seviyor açmaya çalışıyor ve açıksa kapağını bulup kapatmaya çalışıyor...

bulaşık makinesi yine en sevdiği şeylerden biri...kapağı açıksa hemen geliyor görevinin başına başlıyor kaşık-çatalları bana vermeye.ben çalıştıracağım sırada bak şimdi vuuu... yapacak demiştim.şimdi ne zaman yanına gelse vuuu... diyor tombili...

şimdilik bu kadar,hepinize sevgileeer...

3 Eylül 2008 Çarşamba

hamarat kızım benim :))

artık ne zaman bulaşık makinesinin kapağını açsam pamuş gelip kaşıklıktan yıkanan kaşık çatalları bir bir çıkarıp bana veriyor.acaba bu kız çok mu hamarat olacak? (inşallah!)

önce kaşıklaaar...


sonra çatallaaar...